Özel okullar ile öğrenci veli ya da vasileri arasında imza edilen öğrenci kayıt sözleşmesi, MEB Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürlüğünün ilgili yazısı ile yayınladığı şekilde tek tip olarak düzenlenmektedir. Öğrenci kayıt sözleşmelerinde; öğrencinin özel eğitim kurumundan alacağı eğitime karşılık gelen ücret ve ayrıca servis, yemek, yatakhane gibi ücretler yıllık olarak sözleşmede belirlenmek durumundadır. Öğrenci kayıt sözleşmesi Türk Borçlar Kanunu’na göre sözleşme taraflarına karşılıklı borç yükleyen sözleşme niteliğindedir. Bu sözleşme doğrultusunda özel öğretim kurumu; öğrenciye sözleşmede taahhüt ettiği eğitim, yemek, servis hizmeti gibi edimlerini yerine getirecek, bunun karşılığında da sözleşme tarafı öğrenci veli ya da vasisi, bu hizmetlerin karşılığı olan ücreti ödeyecektir.
Tarafların borçları kural olarak sözleşmenin imza edilerek kurulmasıyla doğar. Sözleşmede belirlenen tarihlerde her iki taraf edimlerini ifa ederler. Uygulamada veli ya da vasiler özel öğretim kurumlarının ücretlerini peşin ya da taksitlendirerek ödemekte, özel öğretim kurumları da işin niteliği gereği eğitim, yemek ve servis hizmeti edimlerini öğretim yılı içerisinde ifa eder.
Türk Borçlar Kanunu m.136/1 uyarınca borcun ifası, borçlunun sorumlu tutulamayacağı sebeplerle imkânsızlaşırsa, borç sona erer. Mücbir sebebin bulunması halinde tarafların bu durumdan sorumluluğu bulunmadan ifa imkansızlaştığından sözleşme tarafları borçlarından kurtulur. Son zamanlarda ülkemizde de görülen Koronavirüs salgını nedeniyle eğitime bir süre ara verilmiştir. Bu ara dönemde özel öğretim kurumlarının da sözleşmeden doğan eğitim, yemek, servis hizmetleri borçlarını ifa etmeleri imkansız hale gelmiştir. Eğer söz konusu salgın nedeniyle eğitime verilen ara başka bir döneme kaydırılmaz ise özel öğretim kurumları ifası imkansız hale geldiğinden eğitim, servis, yemek hizmeti gibi sözleşmede yerine getirmeyi taahhüt ettiği borçlarından kurtulmuş sayılacaklardır. Bu durumda Türk Borçlar Kanunu m.136/2’ye göre özel öğretim kurumları ile öğrenci veli/vasileri arasında kurulan sözleşmelerde, borcun ifasının imkansız hale gelmesinden dolayı edimlerini yerine getirmeyen özel öğretim kurumu, sözleşmenin karşı tarafından yani öğrenci veli ya da vasisinden bu sözleşme gereği almış olduğu edimi sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca geri vermekle yükümlüdür. Özel öğretim kurumu henüz kendisine ifa edilmemiş olan edimi isteme hakkını bu durumda kaybeder. Yani öğrenci veli ya da vasileri, salgın nedeniyle ara verilen eğitim dönemi bir başka döneme ertelenerek telafi edilmezse, özel öğretim kurumlarından, peşin ödemelerinin karşılığını alamadıkları kısmının iadesini talep edebileceklerdir. Bu döneme ilişkin ödeme yapmayan öğrenci veli ya da vasileri de o dönem için ödeyecekleri miktarla sınırlı olarak borçlarından kurtulmaktadırlar.
Öğrenci veli ya da vasilerinin yeni dönemde özel öğretim kurumlarına ödeyecekleri ücretin tespiti ise şu şekilde belirlenir: MEB tarafından hazırlanan Özel Öğretim Kurumları Yönetmeliği’ne göre; okula devam eden öğrencilerin ücreti önceki döneme ait öğrenci kayıt sözleşmesinde belirlenen eğitim ücretine bir önceki yılın ortalama (Yurtiçi-ÜFE+TÜFE)/2 oranına en fazla % 5 oranında artış yapılarak belirlenir. Okula yeni kayıt yaptıracaklar için ise özel öğretim kurumu ocak ayından itibaren mayıs ayının sonuna kadar yeni öğretim yılı için talep ettiği öğretim, servis, yemek vb. ücretleri ilan etmek zorundadır. Yeni kayıtlar için ilan edilecek ücret de yine önceki yıl kurum tarafından ilan edilen ücretine bir önceki yılın ortalama (Yurtiçi-ÜFE+TÜFE)/2 oranına en fazla % 5 oranında artış yapılarak belirlenir.
Koronovirüs salgının gelecek öğretim yılına sarkması durumunda Milli Eğitim Bakanlığı’nın ders yılını başlatmaması öngörülmektedir. Öğrencilerin tedbir nedeniyle okula gidememesine rağmen MEB ders yılını başlatırsa özel öğretim kurumları ile öğrenci velileri arasında kurulacak sözleşmede ücretin ne zaman ödeneceği tarafların iradelerine kalmış olacaktır. Zira ücretin bir kısmının ya da tamamının peşin ödenmesine ilişkin yasal bir zorunluluk bulunmamaktadır. Sözleşmeler yıllık olarak kurulduğundan bir önceki yıla ait sözleşmenin yeni dönem için taraflara herhangi bir yükümlülük ve borç yüklemesi söz konusu değildir.